a little

English-Turkish Translation

  1. biraz
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

a little bird
minicik bir kuş (açıklanmak istenmeyen haber kaynağı için kullanılır).
A little bird told me:
Minicik bir kuş söyledi (gizlice öğrendim).
a little bit
bir nebze
a little bit
birazcık
a little later
biraz sonra
a little later
birazdan
a little money
biraz para
a little more
(a) biraz daha, (b) az daha, az kaldı.
A little more and I should have killed him: Az kaldı onu
öldürecektim (az daha üstüme varsaydı onu öldürürdüm).
a little off form
keyfi pek yerinde olmama
a little wee
azıcık, biraz.
a wee bit
k.d. oldukça.
I'm afraid he's a wee bit drunk.
a little while
kısa bir süre
a bit/a little over
ve yukarı(sı)/daha fazlası.
Children of 12 and over: 12 yaşındaki ve daha büyük çocuklar.
allow oneself a little dissipation
felekten bir gün çalmak Verb
be a little off
biraz deli olmak Verb
be a little peculiar
biraz acayip olmak Verb
be a little wrong in the upper story
bir tahtası eksik olmak Verb
be looking for a little place that is not too expensive
pek pahalı olmayan bir yer aramak Verb
fix upon a little bungalow
küçük bir bungalovda karar kılmak Verb
for a little while
kısa bir süre için Adverb
have a little finger ache
küçük bir derdi büyütmek Verb
have a little money in reserve
biraz para biriktirmiş olmak Verb
have a little money in reserve
ihtiyatta biraz parası olmak Verb
It's a little chilly.
Biraz serin.
more than a little ...
bir hayli ... Adverb
more than a little ...
oldukça ... Adverb
more than a little ...
bayağı ... Adverb
pull a garment up or down a little bit
sıyırmak Verb
be little short of a miracle
nerdeyse mucize sayılmak Verb
live in a modest little house
mütevazı kendi halinde küçük bir evde oturmak Verb
to be little used outside a business letter
iş mektubundan başka yerde pek kullanılmaz
English-Turkish phrases from Zargan's own database